5 Eylül 2017 Salı

Kendime Ait Görünmez Bir İşaret - Aimee Bender | Kitap Yorumu




Kitabın Adı: Kendime Ait Görünmez Bir İşaret
Orijinal Adı: An Invisible Sign of My Own
Yazarı: Aimee Bender
Çevirmeni: Sibel Sakacı
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa Sayısı: 250


"Kendimi değiştirebilir ve böylece hayatım boyunca, sonsuza kadar değişik kalabilirdim ve bu -tam burada- her şeyin döndüğü an olabilirdi."

Arka Kapak Yazısı: Kitabın kahramanı Mona Gray, sporculuğunu örnek aldığı babası hastalanınca, geleceği parlak bir atlet olmaktan vazgeçer, sevdiği her şeyi bırakıp kendini matematiğin dünyasına kapatır. Babasının yaklaşan ölümünü zihninde engellemek için organlarını kesmeyi düşünür ve bu amaçla 20. doğum gününde kendine armağan olarak bir balta alır.
Matematik öğretmeni olunca, öğrencilerin sayıların ihtişam ve önemini fark ettiğini görür. Bir süre sonra, Mona'nın girift bir şekilde örülmüş maskesinin altındakileri, bir bakışta gören yeni fen öğretmeni çıkagelir ve Mona'nın özenle düzenlenmiş dünyası, en yüce düzen olan aşkla sarsılır.


Not: Kitap Mona Gray tarafından 1. tekil şahısla yazılmıştır.




Herkese merhaba! 
Hayatımın kitaplarından biri olarak rahatlıkla tanımlayabileceğim Kendime Ait Görünmez Bir İşaret kitabının DNA incelemesiyle karşınızdayım! :) Hey, bunu çoktandır yapmıyordum. :)

"Yirminci yaş günümde kendime bir balta aldım. Bu yıllardır aldığım en güzel armağandı."


Kitap, matematiğe takıntılı olan bir kızın bir okulda öğretmenlik yapmasıyla hayatının nasıl değiştiğini anlatıyor. 
 Kitabı çok uzun bir zaman boyunca okudum. Demek istediğim, geç bitirdim. Çünkü bu yaz gerçekten kitap okuma açısından berbattım ama iyi tarafından bakarsam nasıl bir sonuç beni bekliyor, biliyor musunuz? Kitap hayatımın bir ay gibi kısa sayılmayacak bir süresinde bana eşlik etti! ^_^ Kalbimdeyse her zaman eşlik edecek. Buna eminim.

"Asansördeki taşıma kapasitesi uyarısını ezberlemiştim: yalnızca 22 kişi. Güzel. Net. Sayıları bırakmak, telaşla koşuşturan 25 kişilik bir grubun içine karışıp onların gittiği yere gitmeye istekli olmak, metal kapıların kapanmasına izin verip doğrudan, bir kuyruklu yıldız kadar hızlı ve sert bir şekilde beton zemine çakılmak demekti."

Bu kitap bir başyapıt. Şaheser. Sizi saran o kadar farklı bir atmosferi var ki... Bu kitabın dünyasından nefes almadan bunun nasıl bir şey olduğunu bilemezsiniz. 
Şu anda kelimeleri seçmekte zorlanıyorum. Çünkü sizi çok etkileyen sevdiğiniz şeyleri anlatırken yaşadığınız o karmaşıklık hissini bilirsiniz. Kelime seçme eyleminin tam karşısında size göz kırpan o engelleyici his. 

"Dışarı çıkarken, bir şey olursa beni araması için annemden söz aldım. Mona, dedi, endişelenmenin bir faydası yok.
Öyleyse, endişelendiğim için benimle ilgili endişe duyma, dedim."


Baş karakter. Mona Gray. Sayılara takıntılı ama kendisine oldukça takıntısız o kız. Sizi temin ederim okuduğum en mutsuz, en canı yanan karakter olabilir ama bunu hiç dile getirmiyor. Hiç. Bir kez bile. Ama bunu siz hissedebiliyorsunuz. Satırları okurken onun mutsuzluğu sizi boğmaya çalışan bir el gibi kitaptan size doğru uzanıyor sanki. Doğum gününde organlarını kesmek için kendisine hediye olarak bir balta alan bir insan düşünün. İçindeki acıyı genelde tahta cisimlere sürekli vura vura söndürmeye çalışan bir insan. Bırakan bir insan. Yapmaktan hoşlandığı şeyleri sırf kendisi seviyor diye bırakan bir insan. Ancak bir tek matematiği bırakmıyor. Bırakamıyor. Onun için matematiğin ne kadar değerli olduğunu anlıyorsunuz, değil mi? :) 

"Hepsi sayılarla ilgili. Hepsi sırayla ilgili. Hepsi hayatta olmanın matematiksel mantığıyla ilgili. Her şey normal ilerlemesine bırakılsa, üzüntüyle yaşarız -ağlar ve yürürüz- ama bizi asıl yıkan, sırasız olan kayıplardır." 


Peki ya diğer karakterler? Kesinlikle onlar da çarpıcı. Boynunda, sayı değeri ruh halinin pozitifliğiyle orantılı olarak artan sayı kolyelerini taşıyan, Mona'nın eski matematik öğretmeni Bay Jones. (Çok mutluysa 42, pek mutlu değilse 15 ya da havasında değilse 7 takması gibi. Bu bana Yıldız Kız kitabındaki kavanoz olayını hatırlatıyor. Orada da kız, ruh halinin pozitifliğiyle orantılı olacak şekilde kavanozuna taş -başka bir cisim de olabilir tam hatırlamıyorum- atıyordu ve kitabın bana bunu hatırlatması gerçekten çok güzeldi.) Öğrencilerinden çeşitli hastalık taklitleri yapmasını isteyen ve kollarında bolca yanık izi bulunan fen öğretmeni Benjamin Smith. Annesi kanser olduğundan dolayı tüm isteğiyle kanser olmak isteyen ve başında serum tüpüyle dolaşan Mona'nın öğrencisi Lisa Venus. Hastalığı o kesikten dışarı çıksın diye tamamlanmamış bir çemberin içinde oturan Mona'nın babası.
Karakterler inanılmazlar, öyle değil mi? :)

 "Saatin üzerindeki, kötücül bir şekilde parlak, kırmızı dijital çizgiler yer değiştirip yenileniyor. 11.59; tık: 12.00. Yalnızca üç sayının bir anda değişmesi beni kendime getiriyor ve farkına varıyorum: gece yarısı."


Kendime Ait Görünmez Bir İşaret, aynı zamanda alt metni çok olan derin bir kitap. 
Kitabı bitirdikten sonra bir süre öylece kitabı ve yazarın ne anlatmak istemiş olabileceğini düşündüm. Ve düşündükçe yazarın bir harika olduğunu tüm keskinliğiyle fark ediyordum. Yazarın daha önce Limonlu Pastanın Sıradışı Hüznü kitabını okumuştum ama çok sevememiştim. (Kitabın yorumu için tıktık.) Çünkü o harika kurguyu harcadığını düşünüyordum. Bu kitabı içinse şöyle düşünüyorum: Kitap her yönüyle ha-ri-ka! ^_^

 "Sözcükler o kadar büyüklerdi ki, gökyüzünü engelliyorlardı."


Kitabı tabii ki tüm kalbimle tavsiye ediyorum. :) Bu dünyadan bir nefes almalısınız sevgili okuyucularım, akciğerlerinizin hoşnut olacağına inanıyorum. ^_^
 Bu arada kitabın bir filmi olduğunu öğrendiğimde resmen çılgına döndüm! En kısa zamanda izleyeceğim inşAllah. ^_^


Film afişi. :)

Evet... Benim mikroskobumdan kitabın DNA'sı işte böyle görünüyor. :) 
Kendinize çok iyi bakın. Bol mutlu günler dilerim! ^_^


Kitaba Puanım:

20 yorum:

  1. Öyle bir anlatmışsın ki merak ettim vallahi!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aley,
      O halde okursan, umarım seversin! ^_^ Fikrini belirttiğin için teşekkür ederim! ^_^

      Sil
  2. Cok guzel bir yorum olmus. Merak uyandirici gorursem okumayi isterim. Boyle ilginc karakterlerin bir arada olmasi kitabi surukleyici hale getiriyor bence. Ve biraz daha dis dunyayi kesfetmemizi sagliyor. Ayrica alintilari da en sona degilde aralara ve dogru yerlere yerlestirmen cok guzel olmus. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bonheur,
      İlginç karakterler kitaplara renk katıyor gerçekten. :) Umarım okursun ve seversin. :) Fikrini belirttiğin için teşekkür ederim! ^_^

      Sil
  3. Kitap okunacak film de izlenecek efenim:) Senin yorumun ,alıntılar hepsi çok iştah açıcı görünüyor:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mavera,
      O halde... Yuppiii!!! ^_^ Umarım severek okursun kitabı. :) Filmi izledim ama kitapla kıyaslayınca pek sevemedim. Biraz hayal kırıklığına uğradım ama tekil bir film olarak düşünürsek iyi bir filmdi. :) Fikrini belirttiğin için teşekkür ederim! ^_^

      Sil
  4. Buna benzer Mucizeleri Saymak diye bir kitap var. Karakter onda da sayılara takıntılıydı. Gerçekten çok hoşuma gitmişti. Bunu da hemen okumak istiyorum. Ne zaman alırım bilmem ama acil okumak lazım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fatma Başar,
      Evet, evet, acil okumak lazım! ^_^ Umarım severek okursun o halde. :) Fikrini belirttiğin için teşekkür ederim! ^_^

      Sil
  5. adını da yazarın ismini de senin sölediklerini de çok sevdim. hemen sempati duydum valla kitaba. alayım listeye :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Deeptone,
      Umarım severek okursun Deep! :) Fikrini belirttiğin için teşekkür ederim. ^_^

      Sil
  6. Yazar ne güzel kitap isimleri seçmiş 🙈 Okuduğun iki kitabın adı da hoşuma gitti. Eğer karşıma çıkarsa tereddüt etmeden alacağım :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kağıt Salıncak,
      Hemfikirim, iki kitabın ismi de çok güzel! ^_^ Umarım kitap karşına çıkar ve sen de severek okursun. ^_^ Fikrini belirttiğin için teşekkür ederim! :)

      Sil
  7. kitabı okumanın uzun zaman sürmesi, kitap tanıtımına göre anlayarak okuduğunu gösteriyor.. :) çok iyi bir tanıtım olmuş..eline sağlık.. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ertuğrul Yıldırım,
      Beğenmene sevindim. :) Fikrini belirttiğin için teşekkür ederim! ^_^

      Sil
  8. Aimee Bender'ın aşka dair "En yüce düzen" tanımı hoşuma gitti. Kitaptan aldığın keyif yazına da yansımış. Okurken hissediliyor. Afişte çok tanıdık geldi. Filmine bakacağım . Teşekkürler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. www.filmgundemi.com,
      Ben filmi çok sevemedim. Kitapla kıyaslamayınca gayet iyi bir film ama uyarlama olarak beni hayal kırıklığına uğrattı ama dediğim gibi tekil bir film olarak iyiydi. :) Eğer izlersen, umarım seversin. :) Fikrini belirttiğin için teşekkür ederim! ^_^

      Sil
  9. Çok uzun bir okuma listem var ama kitabı merak ettim belki bir süre sonra alınacaklar listeme ekleyebilirim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. gül özdemir,
      Eğer okursan, umarım seversin. :) Fikrini belirttiğin için teşekkür ederim! ^_^

      Sil
  10. Merak uyandırdın gerçekten. Deepton'dan geliyorum. Ben de beklerim :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. YILDIZ,
      Takibe aldım! ^_^ Ve hoş geldin, iyi ki geldin! :) Bu arada yıldızlara bayılırım! ^_^ Son olarak, fikrini belirttiğin için teşekkür ederim! :)

      Sil