10 Eylül 2019 Salı

YENİDEN MERHABA


Yeniden merhaba. :)




05.09.2018 tarihinde yaklaşık bir yıl sonra geri döneceğimi ifade etmiştim ve şimdi yeniden buradayım.
Sizleri ve burayı özledim. Gerçekten.
Ancak söylemem gerekiyor ki bu blog'da (gezegeninsihri.blogspot.com) olağan dışı durumlar haricinde yeniden yazı yazmayı düşünmüyorum. Çünkü toparlamam ve yeniden düzenlemem gereken şeyler var; hem içsel hem de dışşal.
Sizin için son derece unutulmaz günler diliyorum.
Ve sizi seviyorum.

5 Eylül 2018 Çarşamba

VEDA

Herkese merhaba,
bu yazıya "VEDA" başlığını vermemin sebebi blog yazısı yazmaya ara verecek olmam.

Yaklaşık 1 yıl kadar ara vermeyi düşünüyorum. Çünkü ara verdikten sonra çok daha rahat ve hazır bir şekilde blog yazısı yazmaya geri döneceğim fikrindeyim.




Sizi seviyorum, sevgili yeryüzündeki yıldızlar. :)
Geri döneceğim.
Allah'ın izniyle.

18 Ağustos 2018 Cumartesi

Yaz Abur Cuburu #2018 | Mim

Herkese merhaba!
Sibelynka'nın beni mimlemesi sonucu müzik dolu bir mim ile karşınızdayım!
Beni mimlediğin için çok teşekkür ederim Transilvanya yoldaşım! ^_^
Bu arada onun yazısına buradan ulaşabilirsiniz. :)



1-) Yazın çıkan çok sevdiğin sanatçıdan/gruptan bir şarkı?

Blackpink grubundan Ddu Du Ddu Ddu. Kelimenin tam anlamıyla muhteşem bir şarkı. ^_^

2-) Bu yaz en yeni keşfin?
(G)-I-DLE grubundan Hann şarkısı. Şarkı, beni kendisine hayran bıraktı gerçekten.

3-) Bu yaz sürekli dinlediğin bir şarkı?
Michael Jackson'dan Heal The World... En sevdiğim şarkılar arasında olmasıyla birlikte içsel evrenimin çok özel bir parçasıdır...

4-) Bu yaz en çok duyduğun şarkı/albüm?
Gerçekten bilmiyorum... Birçok şarkı olabilir.

5-) Bu yaz eski de olsa dinlemekten vazgeçemediğin şarkı?
Cevabım yine Michael Jackson'dan Heal The World olacak. :)

6-) Sence bu yazın en favori hit'i?
Ariana Grande'den No Tears Left To Cry.
Klip de, şarkı da çok çarpıcı. ^_^


7-) Senin bu yazını anlatan bir şarkı?
Hepsi grubunun Winx için söylediği Harikalar Diyarı şarkısı. Doğrusu bu şarkıya bayılıyorum! ^_^



Bu mimi yapmak isteyen herkesi mimliyorum, teşekkürler! ^_^

19 Temmuz 2018 Perşembe

2018 Dünya Kupası | Mim

Herkese merhaba!
Fikirsel DNA'sının Periodic Library (007) tarafından kodlandığı 2018 Dünya Kupası mimiyle karşınızdayım! ^_^
Bu arada beni mimlediğin için çok teşekkür ederim 007! ^_^
007'nin mim yazısı için tıklayabilirsiniz! :)



Peki, bu DNA'nın kodları temel olarak neyi esas alıyor, biraz ondan bahsetmek istiyorum.
2018'de okuduğunuz herhangi 12 kitabı seçip belirli elemelerden sonra size göre en iyi olan kitabı seçiyorsunuz. Nasıl? Kodlar, çok hoş değil mi sizce de? ;)


Öyleyse, başlayalım!

A GRUBU
1-) Nietzsche Ağladığında - Irvin D. Yalom
2-) Ölü Ozanlar Derneği - N. H. Kleinbaum
3-) Simyacı - Paulo Coelho

Evet... Gerçekten çok çarpıcı bir üçlü karşımda..:)
Nietzsche Ağladığında; barındırdığı bazı güçlü fikirlerle gerçekten sevdiğim bir kitap oldu. Ancak kitapta çok fazla "başkalarını hor görme" unsuru vardı ve bu beni rahatsız etmişti.
Ölü Ozanlar Derneği; özellikle çocuklarının hayallerine önem vermeyen aileler için çok güzel mesajlar barındırsa da beni Simyacı kadar etkileyemedi. Böylece seçimimi bir bakıma belirtmiş oldum: Simyacı. :) Çünkü Simyacı, onu okurken kalbime ilham tozlarını serpiştiren çok anlamlı bulduğum bir kitap.

B GRUBU
1-) İkna Dehası - Stuart Diamond
2-) Ikigai - Hector Garcia, Francesc Miralles
3-) Yaşamayı Öğrendiğim Gün - Laurent Gounelle

Bu üçlüden kolayca Ikigai kitabını eleyebilirim. Çünkü; gerçekten öğretici ve rahatlatıcı bir kitap olsa da beni diğer iki kitabın etkilediği kadar etkileyemedi.
Ve geriye ikisine de 10 üzerinden 10 verdiğim İkna Dehası ve Yaşamayı Öğrendiğim Gün kitapları kaldı...
İkna Dehası kitabının müzakere alanında neredeyse kusursuz bir kitap olduğunu ve bana gerçekten önemli düşünsel ögeler kattığını düşünsem de Yaşamayı Öğrendiğim Gün'ün yeri benim için çok ayrı. :)

C GRUBU
1-) Uçurtma Avcısı - Khaled Hosseini
2-) Sana Sarılırsam Korkma - Fulvio Ervas
3-) Sefiller - Victor Hugo

Uçurtma Avcısı gerçekten çok anlamlı ve sıra dışı bir kitap ama beklentimin altındaydı.
Sana Sarılırsam Korkma, otizmli bir çocukla babasının hikayesini anlatan oldukça tatlı bir kitap ama seçimim Sefiller'den yana. Çünkü Victor Hugo'nun o naif ve empati dolu kalemi beni gerçekten çok etkiledi.

D GRUBU
1-) Şeker Portakalı - Jose Mauro Dde Vasconcelos
2-) Tek İsim Tek Kader - John Green, David Levitthan
3-) Beni Bulun - Michelle Knight, Michelle Burford

İki seçim yapamaz mıyım acaba? :) En çok zorlanacağım seçim bu olacak gibi görünüyor...
Öncelikle Tek İsim Tek Kader'i direkt olarak eliyorum. Çünkü zaten 10 üzerinden 4.7 verdiğim bir kitap. Kitaptaki küfürler ve aşka, cinselliğin perdesinden bakılan durumlar beni rahatsız etmişti.
Evet... Beni Bulun mu, yoksa Şeker Portakalı mı? :)
Zorlandığım için, içine okuduğum kitaplarla birlikte puanlarını yazdığım defterime baktım ve Şeker Portakalı'na 9.8, Beni Bulun'a ise 10 puan verdiğimi gördüm. Eh, seçimim belli olmuş olsa da, iki kitabın da çok yürek burkucu ve muhteşem olduğunu söylemeliyim. ^_^


YARI FİNAL

1-) Simyacı - Paulo Coelho
2-) Yaşamayı Öğrendiğim Gün - Laurent Gounelle

Yaşamayı Öğrendiğim Gün'ü seçiyorum. Çünkü beni daha fazla etkileyen ve bazı noktalarda beni gerçekten çok şaşırtan bir kitap. ^_^


1-) Sefiller - Victor Hugo
2-) Beni Bulun - Michelle Knight, Michelle Burford

İkisine de 10 puan verdiğim iki kitap daha..:)
Bu mimde genel ölçütüm kitabın beni, diğerlerine kıyasla ne kadar etkilediğiydi ama bu seçimde bu ölçütümü göz ardı edeceğim.
Evet, Beni Bulun beni epey fazla etkileyen bir kitaptı ama Sefiller'in içeriğinin daha yoğun olduğunu düşünüyorum. Ayrıca Victor Hugo'nun dili, benim için unutulmaz...

FİNAL
1-) Sefiller - Victor Hugo
2-) Yaşamayı Öğrendiğim Gün - Laurent Gounelle

Bu mim sandığımdan daha zor gerçekten. :)
İki kitap da benim için çok özel ve ikisinin de muhteşemlikle sarıp sarmalanmış olduğunu düşünüyorum. Ancak Yaşamayı Öğrendiğim Gün kitabının bana öğrettikleriyle beni ne kadar şaşırttığını ve bazı konulardaki perspektifimi ne kadar genişlettiğini göz önüne alınca seçimimi ondan yana yapacağım.


Eveeet, kazananımız belli oldu:
Yaşamayı Öğrendiğim Gün!
Waverly Büyücüleri dizisinden. ^_^

Mimlediklerim:
Ve yapmak isteyen herkes! ^_^




Bol mutlu günler diliyorum, sevgili okursever dinozorlar! ^_^


10 Temmuz 2018 Salı

Müziksel Okyanustaki Denizkızı: Skott

Herkese merhaba!
Bugün size, benim için çok özel olan bir müzisyeni tanıtmak için buradayım. Kimi mi?
SKOTT.



2017 yılının yaz tatilinin sonlarıydı. Youtube'da dolaşırken "Skott - Mermaid (Offical Video)" adlı videoya denk gelince şarkının isminin hoşuma gitmesi sonucu videoya tıkladım ve şarkıyı dinlemeye başladım.




Şarkıyı ilk dinleyişimde şarkının sanatsal ve sıra dışı bir atmosferi olduğunu hissetmek benim için hiç de zor olmadı ama şarkı hakkındaki fikirlerim henüz keskin hatlara kavuşmadığından şarkıyı daha sonra bir kez daha dinledim. Ve şarkı hakkındaki fikirlerimin keskinlik hatları, muhteşemliğin sınırları içinde bulunuyordu. Söylemeliyim ki, dinlediğim en güzel şarkılardan biriydi. Şu anda da o ana tinsel bir göz kırpmayla karşılık vermek için Mermaid şarkısını dinliyorum. ^_^




Daha sonra Skott'un bulabildiğim tüm şarkılarını aralıklı olarak dinledim. Bu noktada; Skott'un çok fazla şarkısının olmadığını ve maalesef pek de keşfedilmemiş bir müzisyen olduğunu belirtmeliyim. Oysa kalp ısıtan sesi, sesini kullanış tekniği ve şarkıları; çok daha iyi yerleri hak ediyor.


Skott'un şarkı kapakları bile sanat kokuyor..:)

Skott'un her şarkısını çok sevsem de Mermaid, Remain, Lack Of Emotion, This Vibe, Stay Off My Mind ve Russian Soul favorilerim. ^_^




"I'll be your mermaid..."
"Senin deniz kızın olacağım..."
(Skott'un Mermaid şarkısından bir söz :)


Eğer müziksel bir okyanusa dalış yapmak istiyorsanız lütfen bu deniz kızıyla tanışmayı es geçmeyin, olur mu? Çünkü gerçekten çok yetenekli ve daha fazlasını hak ediyor. :)

Öyleyse, içsel evreninizin çarpıcı ve mutluluk bulaştırıcı müzik notolarıyla bezeneceği bol muhteşem günler diliyorum! ^_^

2 Temmuz 2018 Pazartesi

FAVORİLER | HAZİRAN 2018

Herkese merhaba!
Haziran ayının favorileriyle karşınızdayım! ^_^



KİTAP
Harry Potter - J. K. Rowling:
1-) Felsefe Taşı (10/10)
2-) Sırlar Odası (10/10)
3-) Azkaban Tutsağı (10/10)

Evet... Sonunda Harry Potter serisine başlamış oldum..:) İyi ki de başlamışım; çünkü kitapları beklentimin çok daha üstünde olacak derecede sevdim.



İlk üç kitabı bitiren biri olarak söylemeliyim ki; J. K. Rowling'in bir dahi olduğunu düşünüyorum. Çünkü, bu yazar; okuyucuyu spekülatif bir labirente davet ediyor, birtakım olaylarla gideceğiniz yolların direktifini veriyor ve siz de labirentte yürüyor, sizi nasıl bir çıkışın beklediğini merak ediyorsunuz ve sonra bam! Aslında aradığınız çıkış; bambaşka bir labirentte; uuuu!

Margaret Keane ile birlikte J. K. Rowling'ten bahsettiğim yazım için tıklayabilirsiniz. :)

Muhteşem olay örgüsü, çarpıcı karakterleri ve anlamlı mesajlarıyla edebiyat tarihine adeta damga vuran bu seriyi okumadıysanız okumanızı kesinlikle tavsiye ediyorum. Ne derler bilirsiniz; geç olması hiç olmamasından iyidir. ^_^

Gerçekte kim olduğumuzu yeteneklerimiz değil, seçimlerimiz gösterir.

En sevdiğim karakter Albus Dumbledore oldu. Bir de Hagrid! Harry-Ron-Hermonie üçlüsü arasında ise ayrım yapmayacağım. Üçü de gökkuşağı gibi çocuklar! ^_^
En sevdiğim Hogwarts binası ise Gryffindor oldu. Nedeni basit; çünkü sevdiğim karakterler orada. ^_^




FİLM
1-) Troller (10/10)


Bu animasyonu izlememin tek bir sebebi vardı: Oyuncak gitarımın üzerinde Troller figürlerinin olması. Evet, tek nedenim buydu ve filmi izlemem sonucu binlerce olumlu sonuç beni karşıladı.

Konusundan kısaca bahsetmek istiyorum.
Mutluluklarıyla ön plana çıkan ve her biri "trol" olarak bilinen bir canlı grubu ve bir de onların mutluluklarını kıskanan ve sadece trol yerlerse mutlu olacaklarına inanan ve her biri "bergen" olarak bilinen bir canlı grubu var. Filmde bu iki canlı grubunun birbirleriyle olan mücadelesini izliyoruz.



Filmin çok tatlı bir şekilde spekülatife edildiğini düşünüyorum ve film benimbir mutluluk anaforundaymışım gibi hissettirdi.



Filmdeki en sevdiğim karakter ise Poppy oldu. Biliyor musunuz? O, benim içsel evrenimde nefes alan bir dostum haline geldi. Teşekkür ederim, Poppy...




Harika şarkılarının yanı sıra filmin en sevdiğim özelliği, mutlulukla ilgili mesajlarıydı.


2-) Harry Potter:
a-) Felsefe Taşı (10/10)
b-) Sırlar Odası (10/10)


Harry Potter serisini bir kitap-bir film şeklinde tecrübe etmeyi tercih ettiğimi söylemeliyim.
Azkaban Tutsağını izlemiş olsam da o, 8.8 puan alarak favorilerime giremedi. Çünkü Azkaban Tutsağı kitabı, beni Quidditch maçlarından, son olaylara kadar bayağı heyecanlandırırken filmde pek de bir duygu yoğunluğu yaşayamadım. Ayrıca çok önemli olan kısımların atlandığını düşünüyorum.



Filmler gerçekten kitaba önemli ölçüde sadık kalmıştı ve görsellikleri de çok hoştu. Ancak hiçbir filmden; kitaptan aldığım kadar zevk alamadım. 

DİZİ
Mucize: Uğur Böceği İle Kara Kedi 8 (1. sezon)


Bu diziye başlamamın tek nedeni tema şarkısını sevmemdi. Ben de sadece bir bölüm izleyerek bu dizi hakkında bir fikir sahibi olmayı amaçlıyordum ki, ortalama yirmişer dakikadan oluşan 26 bölümü içeren ilk sezonu kısa sürede bitirdim. Doğrusu diziyi çok tatlı buldum. Özellikle de baş karakter olan Marinette'i. Tikki'yi de unutmayalım. :)




Dizi; aynı sınıfta okuyan ve birbirlerinin süper kahraman olduklarını bilmeyen  Marinette ve Adrien'in acil durumlarda dönüşüp Uğur Böceği ile Kara Kedi adında iki süper kahraman olma hikayelerini anlatıyor.



Tatlı bir çizgi dizi arıyorsanız; Mucize: Uğur Böceği ile Kara Kedi'yi rahatlıkla tavsiye ederim! ^_^

MÜZİK
1-) Heal The World - Michael Jackson
Bana hayatımdaki amaçlarımdan birini hatırlatan bir şarkı ve bu şarkıyı, çok sevdiğim bir insandan dinlemek de ayrıca çok güzel.
2-) Kalbimdeki Sihir Değişmedi - My Little Pony
Sözleriyle ve ritmiyle çok sevdiğim bir şarkı.
3-)The Lady In My Life - Michael Jackson
Çok duygusal bir aşk şarkısı.
4-) The Girl Is Mine - Michael Jackson, Paul McCartney
İçinde diyaloglar da barındıran çok tatlı bir düet.
5-) Ddu Du Ddu Du - Blackpink
Bana sorarsanız Blackpink'in muhteşem bir geri dönüş şarkısı oldu.
6-) Forever Young - Blackpink
"Blackpink is the revolution." Buna, kesinlikle katılıyorum. :)
7-) Harikalar Diyarı - Winx
Yuppiii, Winx şarkıları! ^_^
8-) Mucize: Uğur Böceği ile Kara Kedi Tema Şarkısı
Dizisi gibi çok şeker bir şarkı. :)
9-) Almost Love - Sabrina Carpenter
Gerçekten çarpıcı.

ALBÜM
Thriller - Michael Jackson

Thriller albümünü; yani gelmiş geçmiş en çok satan albümü deneyimlemeyi istedim ve gerçekten çok sevdiğim bir albüm oldu.
Favori parçalarım: Billie Jean ve The Lady In My Life.


MÜZİK VİDEOSU
1-) Thriller - Michael Jackson

Bu klibin; modern klibin öncüsü olarak kabul edildiğini biliyor muydunuz? Bu klipten önce; klip anlayışı çok sıradan ve basitmiş. Michael Jackson da bu anlayışı yok saymak ve kısa film tadında bir klip çekmek istemiş. Michael Jackson'ı sıra dışı kılan taraflardan biri de yenilikçi bir ruha sahip olması.

2-) Ddu Du Ddu Du - Blackpink

Klip; tam anlamıyla bir harikalar diyarı. Öyleyse bu tavşan deliğine davetlisiniz! ;)

SAHNE PERFORMANSI
1-) Ddu Du Ddu Du - Blackpink (Inkgayo)

Çok güzel bir performanstı. Teşekkürler Blackpink.

YABANCI BİR ŞARKININ TÜRKÇE COVER'I
Fake Love - BTS (Efe Burak)

Şarkının orijinalini dinlemiyorum. Çünkü bu versiyonunu daha çok seviyorum. Ayrıca sözlerini bilerek bir şarkıyı dinlemeyi, çok daha güzel buluyorum.

"Sen beni üzerken sana mutlu biri gibi davrandım."...

SİHİRLİ VE İLHAM VERİCİ VİDEO
Sürüden Ayrılanı Kurt Kapar mı? - Başak Kablan

Başak Kablan ve kognitif değerleri yüksek bir videosu daha.


Evet, benden bu kadar.
İçsel evreninizin bilincinde olacağınız bol mutlu günler diliyorum, sevgili okuyucularım! :)

9 Haziran 2018 Cumartesi

Kitaplar Kalbimden Vurur | Mim

Herkese merhaba!
Sevgili Periodic Library ve Kağıttan Dünyam'ın beni mimlemesi vesilesiyle bu mimle sahnedeyim!
Beni mimlediğiniz için çok teşekkür ederim 007 ve İlkay! ^_^




1-) Okumayı size sevdiren ne oldu?
Aslına bakarsanız küçüklüğümden beri kitap okumayı hep sevdim.
Küçükken kendimce ilginç bulduğum kitapları alıp öylesine okumaktan çok hoşlanıyordum. Okuduğum ilk kitaplar arasında olan Comtesse de Segur'dan Bir Eşeğin Anıları'nı okuduğum zamanları memuniyetle hatırlıyorum. :)

Ancak bir kitap var ki, kitaplara karşı olan sevgimi yadsıyamayacağım derecede arttırdı.
Bir alışveriş merkezindeydik ve babam bana istediğim herhangi bir kitabı alabileceğimi söylemişti. Ben de gözlerimi kitapların olduğu raflarda gezdirdim ve o sırada bir kitap bana göz kırptı: Bir Şapşalın Günlüğü 2. İlk görüşte aşka inanmam ama o an kitapla benim aramdaki bağı başka nasıl açıklayacağımı da bilemiyorum. :)

Kitabı, nicelik olarak hatırlamadığım ama kısa olduğundan emin olduğum bir sürede bitirdim. Bu serinin 2. kitabıydı ve diğer kitapları da almak için sabırsızlanıyordum. Böylece seriye 6. kitaba kadar uzanan bir serüvenle devam ettim. İşin komik kısmı ise en son 1. kitabı almış olmam. :)

Uzun, çoooook uzun bir süre serinin devamı çevrilmedi sevgili okuyucularım. Serinin devam kitaplarını İngilizce olarak görüp Türkçe olarak görememek, her seferinde hüznün tohumlarının kalbime ekilmesine neden oldu.

Ben de seriyi çok özlediğimden geçen ay seriye tekrar başlama kararı aldım. Serinin kitaplarını yan kitap olarak aralıklı bir şekilde okuyorum. Böylece karakterle vakit geçirmiş ve özlem gidermiş oluyorum. ^_^
Bu noktada günlüklerin sahibi olan Nikki Maxwell'dan bahsetmeden geçmek istemiyorum. Söylemeliyim ki, onu çocukluğumdan bu yana hala çok seviyorum. Arada bir kendine güvenmemezlik etse de çok düşünceli, nazik ve eğlenceli biri olduğunu biliyorum. ^_^

Her zaman içinizdeki şapşalın parlamasına izin verin!

Veee, inanamayacaksınız ama az önce sırf bu blog yazım için Bir Şapşalın Günlüğü ile ilgili resimlere göz atarken serinin 6.5 ve 7. kitaplarının çevrilmiş olduğunu gördüm! Buna inanabiliyor musunuz? Öyle uzun zamandır bu anı bekliyordum ki... Şükürler olsun! ^_^
Yalnız bunun, tam da seriye tekrar başladığım ve seriden özlemle bahsettiğim bu zamana denk gelmesi, benim için çok anlamlı oldu. :)


2-) Hiç bir kitabı sayfalarını çevirerek biriyle okudunuz mu?
Birkaç kere okumaya çalıştım. Öyle durumlarda odak noktam bulanıklaşıyor ve tam olarak adapte olamıyorum maalesef. Bu yüzden en iyisi, tek okumak bence.

3-) Yolculuğa giderken yanınıza kaç kitap alırsınız?
Genellikle bir.


4-) Asla okumam dediğiniz kategori nedir?
Benim için öyle bir kategori mevcut değil. Tıpkı müzikte olduğu gibi. Nasıl kulağıma hoş gelen her türlü müziği dinleyebiliyorsam, beynime ve kalbime hoş gelen her türlü kitabı da okuyabilirim.


5-) Kitapları renklerine göre mi, alfabeye göre mi sıralarsınız?
Boyutlarına göre sıralıyorum. :) İkinci kriterim ise, yayınevi oluyor genelde.

6-) Okurken size eşlik edecek bir hayvan ister miydiniz?
Ben kitabı okuduğum sıralarda dikkatimi çok dağıtmayacağı sürece, evet. Mesela bu hayvan bir... Mamut olabilir! Evet, neden olmasın? Tamam, biliyorum nesli tükenmiş olabilir ama uslu bir mamutun üstünde oturup kitap okumak kulağa bence hiç de fena gelmiyor, siz ne dersiniz? ^_^

7-) Bookstagram olarak kendi stilinizi oluşturduğunuzu düşünüyor musunuz?
Bir bookstagram olduğum söylenemez. Ara ara kitap fotoğrafları paylaşıyorum sadece, hepsi bu. :)


Evet, mimin sonuna geldik. :)
Gökkuşağı tadında günler dilerim! ^_^